Anasayfa » Deneme » Ne İstiyorsun?
Siyah Arka Plan Beyaz Arka Plan
Hepimizin yapmam dediği şeyler var, ancak bir bir hepsini yaptığımız günlerde… Bu konuda herkesi kandırabiliriz belki ama kendimizi kandırmamız pek mümkün değil, çünkü yapmam dediklerimizin birleşiminden oluşuyoruz… Yaptıklarımız zaten uygun görülen şeyler!

Bugün tek başıma otururken saçma sapan düşüncelerin içinde fark ettim ki geçen zamanın çoğu yapmak istediklerimden ziyade yapılması, süre giden toplum hayatı tarafından uygun görülen şeylermiş gibi geldi. Bilemiyorum, belki de bugünlerde biraz paranoya hakim bende… Düşünsenize nasıl hakim olmasın? Herkes aynı storyleri izliyor ve gülüyor. Herkes aynı haberleri farklı kanallarda 3 bilemedin 5 gün boyunca görmesine rağmen kanal değiştirmeyecek kadar hissizleşmiş… Bir yanda hayat meşgalesi denen monoton rüya, diğer tarafta gelecek denen uçsuz bucaksız vaha… E durum böyle olunca insan bir sosyolog gözetiminde yaşama ihtiyacı hissediyor, psikolog kar etmez! Durum o kadar vahim!

Hobilerimiz bile aynı; herkes akım peşinde… Müzikler gittikçe birbirine benziyor, down tempo, garip garip Türkçe-İngilizce karışık sözler… Marifetmiş gibi bir şeye benzemeyen şarkıları hit yapma peşinde bir topluluk…

Ahlaksızlığı açık sözlüyüm diyerek haklı gösteren sanatçılar, toplumdan kopuk siyasetçiler…

Bilgi kirliliği hat safhada. Yetmiyormuş gibi aleni kirletenler, sanırım bizi yönetenler olabilir…

2014 yılında bilmem kim ABD bilmem nesi o gün Avrupa’ya enerjiyi biz satacağız minvalinde bir şeyler demişmiş… Ya arkadaş ne diyecekti? Rusya gazı versin, paraları kazansın mı diyecekti? Sen ülkeyi yönetenler olarak bu konuya hakim değilsen ne işin var o mevkilerde?

Nasıl paranoya hakim olmasın? Bizde bu deliliklerin içinde yalandan yaşıyoruz; işi olan yalandan mutlu, olmayan bağda, bahçede, sahilde… Benim keyfim iyi oğlum havaları… Toplum delirmiş durumda, her gün birbirini dövenlerin de keyfi yerinde olsa gerek, her gün birbirlerini dövmeye devam ediyorlar… Gibi dizisinde bir sahnede geçen replik gibi, “Demek ki bizde bir süre dövebilirmişiz.” mahiyetinde yaşamlar… Her gün dayak yiyoruz!

Demem o ki; hepimiz toplumun uygun gördüğü hayatlara sığmaya çalışırken yapmak istediklerimizden vazgeçiyoruz. Mutsuzluk doğal bir his olmuş artık… İstemeden işe gidiyor, istemeden profesyonel davranıyoruz… Ne için? Para mı? Şan, şöhret için mi? Hepsi gereksiz payeler… Çünkü mutlu değilsin! Ama aptal olduğun kesin…

İşin aile boyutu var tabi ki, orada aptal olsak dahi sineye çekme yarışında 1. sıradayız. Çocuğumuz daha iyi yerlere gelsin, kimselere muhtaç olmasın, ona güzel bir gelecek inşa edelim umudu ile çalışıyoruz. Sonra bir bakmışız enflasyon denen bir hırsız gelirimizin 3’te 2’sini çalmış ve her nasılsa kimsenin bundan haberi yok! Özellikle iş verenler çok şaşkın… Bugüne kadar öğrendiğim çok önemli bir bilgiyi paylaşmak isterim; emek eşittir karşılıklı kazançtır! Aksini hayal edenler öyle ya da böyle her zaman tek başına kalmaya mahkum olacaktır! En azından umut katilleri için böyle olmasını umuyorum…

Dedim ya yapmak istediklerimizi topluma kurban etmek durumunda bırakılıyoruz, veya her zaman söylediğim gibi; ya hak ettiğimizi yaşıyoruz ya da toplum bizi kendine uydurmak için her şeyi yapıyor! Bu toplum nasıl bir şeymiş böyle… Güce bakın, her türlü yönlendirmeye uyum sağlatacak kadar muktedir… Ama pardon o gücün adı toplum değil manipülasyon!

Her birimiz manipüle edilen bireyler olarak istediklerimizi yaptığımızı iddia ediyoruz, ancak farkında değiliz… Farkında olamıyoruz veya olmak istemiyoruz. Kafamızın içi olmaması gereken bilgiler ile dolu! Kimi ailesinden, kimi sokaktan, kimi iş yerinden, kimi o aptal prime time haberlerden… Ama bir şekilde kafamızın içi onca kalabalık içinde yapayalnız!

İşte ben bugün, tek başıma otururken ne kadar gerekli gereksiz bir hayat yaşadığımı fark ettim ve bundan sonra yapmak istediklerimi gerçekten yapmak istiyor muyum diye daha derinlemesine inceleme kararı aldım…

Tavsiyedir, yapmak istediklerinizi yapmadığınız bir hayatı düşleyin ve ne kadar kötü olabileceğine kafa yorun…

Bana kalırsa bugünden daha kötü olmayacaktır; aksine bize dayatılan hayata, bilinmezliği ile renk dahi katacaktır…

İşte bu da öyle bir gündü…

Üretmeye gücünüzün yettiği günlerin devam etmesi dileğiyle…

Hep beraber…

Diğer Yazılarım:

Derinlerde

“Those who cannot change their minds cannot change anything.” – George Bernard Shaw Bir filmin ilk sahnesinde; ana…
steampunk, clock, clockwork

Yolda Olmak

“Hayatın anlamını aramaktan çok, anlamlı bir hayat yaşamak daha önemlidir.” – Albert Einstein Hayat zamanı iyi kullananların kazandığı…