Anasayfa » Gündem » Herkes Gerçekten Biliyor Mu?
Siyah Arka Plan Beyaz Arka Plan
Türkiye öyle bir ülkedir ki, demokrasiye inanır fakat başkanlık sistemine geçmekten korkmaz. Yoksulluğu dibine kadar yaşar, ama vatanına sahip çıkmaktan hiç bir zaman vazgeçmez. Bin kez ölür, bin kez dirilir. Garip ülkedir… Ama her şeye rağmen çok özel bir ülkedir!
.
Seçimin ardından iktidar kanadında bir çok konuya ivedilikle eğilme gerekliliği var artık… Halının altına süpürülen her ne varsa, Pazartesi ve Salı itibariyle gün yüzüne çıkmaya başladı. Önce dolar, şimdi altın yukarı yönlü hareketine başladı. Borsa tepki alımları ile yükseliyor, ancak yabancı yatırımcı CDS priminin yüksekliğinden olsa gerek yani iktidara güvenmediğinden hala borsamıza doğru yolculuğuna başlamadı. Kabine açıklanana kadar da gelişin başlamayacağını düşünüyorum. Sonrası da muallak aslında, ihracatçı kurun artmasını istiyor. Asgari ücretli çalışanlar ise ücretlerinin… Bir tarafı yaparken diğer tarafın bundan memnun olmayacağı bir ekonomik konjonktür var. Faizi arttırsan üretici finansmana erişemeyecek, sabit tutsan bankaların mevduata erişimi kısıtlı olacak.
.
İktidarın yumuşak karnı olarak öncelikle ekonomiyi düzeltecek adımların atılması gerekiyor elbette, ama işleri çok zor… Büyük ihtimalle radikal kararlar alarak cari açığı düşürmek adına ihracatçıyı seçeceklerini düşünüyorum. İşte o zaman iktidar seçmeni kardeşlerimiz asgari ücrete yeterli zammı alamadıkları durumda enflasyonda ezilmeye devam edebilirler. Yapacak bir şey yok, vatan önce gelir!
.
Diğer tarafta Suriyeli, Afganistanlı, Pakistanlı ve  ne olduğu belirsiz bir çok sığınmacının -sözde sığınmacının- ülkedeki durumlarına ilişkin neler yapılacağını vatandaş ile paylaşmaları gerekiyor. Görünen o ki bu durumdan rahatsız olmayan kimse yok, herkes bir şekilde bu işten rahatsız. 5, 10 yıl sonra bu sığınmacıların sayısındaki artış büyük ihtimalle binlerce yıldır beraber yaşadığımız bir çok azınlık halkının da üzerine çıkacak gibi duruyor, böyle bir durumun Türkiye için çok fazla sayıda sakıncalar içerdiği noktasında farklı düşüncelere sahip olmadığımıza eminim.
.
Adalet ve özgürlükler konusu halen iktidarın güdümünde olacağı 2 gün içinde kesinleşti diyebiliriz, şöyle ki muhalif TV kanallarına soruşturma başlatıldı bile… Rtük hiç zaman kaybetmeden, emri yerine getirmek için yola koyuldu… Diğer tarafta Ciner grubunun satışı için Cengiz Holding’in görüşmelere başladığı haberlerini de okuduk. Yani öyle görünüyor ki vatandaşın adil bir şekilde haber alma özgürlüğü kısıtlanmaya devam edecek gibi…
.
25 Milyonun biraz üzerinde olan muhalif seçmen ne yapacağını bilemez durumda. Geleceklerinden umutsuz, çocuklarının bu ülkede nasıl bir hayata sahip olacağı kuşkusu ile kafaları çok karışık. Hele ülkede yüzlerce sorun aleni bir şekilde ortada beklerken seçim galibiyetinin davullu, zurnalı, halaylı kutlanması karşısında ümitsizlikleri de artmaya devam ediyor.
.
Süreci bir muhalif olarak takip edeceğiz ve yeri geldiğinde sesimizi çıkartmaktan da geri durmayacağız. Bizim sesimize tahammülleri olduğu ölçüde eminim bu ülkenin muhalefeti de gelişecektir, ülke de ilerlemeye devam edecektir. Aksi her durum son 21 yılda susturulan muhalefetin ve ülkenin güçsüzlüğü ile sonuçlanacağını hepimiz biliyoruz. Kaybedilen 17 seçim de bunun en önemli kanıtıdır.

.

İktidar seçmeni ne yapıp ne edip iktidara baskı kurmakla mükellef ilk noktadır artık, öncelikle medyada özgür temsil konusunu gündemden düşürmemeleri gerekiyor ki muhalefet güçlensin iktidarın karşısında durabilir konuma gelsin. Yoksa Türkiye’nin gelişmesi mümkün değil… İHA, SİHA, Gemiler, TOGG, Yollar, Köprüler gelişmenin içinde mihenk taşları ama bu gelişmişliği vatandaşa yaymadığın zaman altın kafeste yaşamaktan hiç bir farkı yok. Kafeste olduğun içinde bir sahibe muhtaçsın. İşte bu sebepten dolayı iktidar seçmeni gücünü doğru kanalize edip, en azından benzer görüşlere yakınsadığı muhalif seçmene sahip çıkmalı ve vatanın hepimizin olduğunu hatırlamalı. Davullu, zurnalı kutlamalar yapılan sığınmacılardan ziyade bizim gibi vatanına milletine sahip çıkmayı hayat gayesi edinmiş muhalifleri bir şekilde içine almayı bilmeli. Çünkü bekamızın sac ayağından biri de birlikte hareket edebilmektir. Teröre karşı olduğumuz kadar, siyasi bölünmüşlüğe de karşı durabilmektir. O yüzden bütün vatandaşlarımızın artık birleşmesi ve gücünü hem iktidara hem de muhalefete göstermesi kurtuluşun anahtarıdır.

.

Yazıya vesile olan Leonard Cohen’in Herkes Biliyor şiiri, okumanızı tavsiye ederim. 

Diğer Yazılarım:

Iphone ile Ekonomik Analiz

Ekonominin en önemli araçlarından biri alım gücü analizidir ve bunun için bir çok farklı yöntem kullanılır. Ancak ben…