Trend takipçiliği, yatırım dünyasında çoğu zaman basit gibi görünen ama uygulaması zor olan bir disiplindir. Michael W. Covel’in Trend Takipçisi kitabı, bu disiplinin temellerini ortaya koyarken, okuyucuya şu temel mesajı verir: “Yatırımda başarılı olmak için geleceği tahmin etmene gerek yok. Olanı gör ve ona tepki ver.” Bu yaklaşım, duygusal kararları devre dışı bırakıp sistemli işlem yapma disiplinine dayalıdır. Covel’in aktardığı tüm yatırımcı örneklerinde ortak olan şey; kurallara sadakat, fiyatın izlenmesi ve riski sınırlamadır.
Kitap boyunca altı çizilen en önemli kavramlardan biri, fiyatın her şeyin özeti olduğudur. Fiyat hareketleri, haberlerden, analizlerden ve piyasa yorumlarından daha önceliklidir. Çünkü tüm bilgi, eninde sonunda fiyata yansır ya da hali hazırda içeriden bilgi sahibi olan alımlar sayesinde yansımıştır. Yani piyasa sana ne olacağını değil, ne olduğunu gösterir. Bu bakış açısı, fiyatın yönünü takip eden ve sistematik olarak alım-satım kararları veren yatırımcının neden başarılı olduğunu açıklar.
Bu noktada Nicolas Darvas örneği dikkat çeker. Darvas, klasik yatırım analizlerini reddederek sadece fiyat hareketine odaklanan bir sistem geliştirmiştir. “Kutu sistemi” olarak bilinen yaklaşımında, fiyat belirli bir aralıkta (kutu içinde) hareket ederken beklenir. Bu aralıktan yukarı kırılım olduğunda alım yapılır, aşağı kırılımda ise pozisyon kapatılır. Haberlerle ilgilenmez, hisseyi neden aldığını değil, ne zaman çıkacağını bilir. Darvas’ın yöntemi, Covel’in temel vurgusuyla birebir örtüşür: Fiyatın yönü belirleyicidir, yorumlar değil.
Benzer şekilde Ed Seykota’nın sisteminde de duyguya yer yoktur. Giriş ve çıkış sinyalleri mekaniktir. Stop-loss seviyesi her zaman önceden bellidir ve değişmez. Seykota’nın yatırım kariyeri boyunca elde ettiği başarı, aslında onun sistemine sadakatinin sonucudur. “Her sistem çalışır, ona bağlı kalırsan” sözüyle, piyasada başarının analizden değil, davranıştan geçtiğini net şekilde ortaya koyar.
Covel’in anlatımında dikkat çeken bir diğer önemli unsur, sadece fiyatın değil, hacmin (volume) de dikkate alınması gerektiğidir. Fiyat hareketi tek başına yeterli olmayabilir; bu hareketin gücünü anlamak için hacim okunmalıdır. Özellikle trend başlangıçlarında yüksek hacim, o hareketin arkasında güçlü yatırımcılar olduğunu gösterir. Düşük hacimli kırılımlar ise çoğunlukla geçersiz sinyallerdir. Bu nedenle bir trend takipçisi, yalnızca fiyat kırılımını değil, aynı zamanda bu kırılımın hacim tarafından desteklenip desteklenmediğini de değerlendirir.
İşte bu noktada Anna Couling’in “Volume Price Analysis” yaklaşımı oldukça değerli bir katkı sunar. Couling’e göre fiyat hareketi ile hacim arasındaki ilişki, piyasanın ne yönde devam edeceğini belirlemede en net göstergedir. Fiyat yükselirken hacmin de artması, gerçek bir alıcı ilgisinin göstergesidir. Ancak fiyat artarken hacim düşüyorsa, bu çoğunlukla zayıf bir yükselişe işaret eder. Aynı şekilde düşüş sırasında hacmin yükselmesi, satış baskısının kuvvetli olduğunu ve düşüşün devam edebileceğini gösterir. Couling’in yaklaşımı, fiyatın nereye gideceğini tahmin etmeye değil, fiyat ve hacmin birlikte ne anlattığını okumaya dayanır. Bu da trend takibinde çok daha sağlam pozisyonlar alınmasına yardımcı olur.
Trend takip sistemi her zaman bir miktar geç sinyal verir. Ancak bu, sistemin zayıflığı değil; aksine, en dipten alıp en tepeden satma saplantısından kurtulmanın bir yoludur. Bu yaklaşım, trader’ı “en iyiyi yakalama” stresinden uzaklaştırır ve gerçekleşmiş bir trendin ortasından güvenli bir şekilde faydalanmasına imkân tanır. Böylece, pozisyon kapanışlarında duygusal değil, sistematik ve rasyonel çıkış noktaları belirlenebilir. Hedef en iyi fiyat değil, sürdürülebilir kazançtır. Covel’in vurguladığı gibi, kazançlı işlemler uzun sürer; önemli olan, oyunda kalmayı bilen tarafta olmaktır.
Kitapta örnek verilen yatırımcıların neredeyse tamamı, piyasa tahmini yapmaya çalışmaz. Onlar için önemli olan, net bir sinyal alındığında tereddüt etmeden pozisyona girmek ve sistem gereği çıkış geldiğinde duygusuz şekilde işlemi sonlandırmaktır. Bu yaklaşım, kısa vadeli heyecanlar yerine uzun vadeli istikrar sunar.
Sonuç olarak, Trend Takipçisi kitabı sana şunu gösterir: Başarılı olmak için karmaşık modellere ya da duygusal analizlere ihtiyacın yok. İhtiyacın olan tek şey, test edilmiş bir sistem, net kurallar ve disiplin. Fiyat hareketini ve hacmi anlamak, yatırımda doğru kararlar almanın temelidir. Çünkü piyasada her şey değişir ama bir şey sabit kalır: Fiyat asla yalan söylemez.
Kıssadan Hisse
1. Tahmin Etme, Takip Et:
Piyasayı önceden bilmeye çalışma. Olanı fark et, sinyali gördüğünde harekete geç.
2. Sistemini Yaz ve Sadık Kal:
Giriş, çıkış ve stop-loss kuralların net olsun. Kural dışı hareket duygusal zarara dönüşür.
3. Fiyat ve Hacmi Birlikte Oku:
Fiyat tek başına yetmez. Hacim, trendin arkasındaki gücü gösterir.
4. Mükemmel Zamanlamayı Bırak:
Piyasanın en dibi veya en tepesi seni ilgilendirmiyor. Trendin ortasındaki “güvenli bölge” en değerli alandır.
Asla Unutma, oyunu salt kazanmak isteyen değil, oyunda kalabilen kazanır.